30 Aralık 2009 Çarşamba

Bu Ülke Çıldırmış Olmalı!

Tımarhanede yatan delinin birine sormuşlar:



Söyle bakalım içerde kaç kişisiniz?



Deli cevap vermiş:



50-60 kadar varız. Siz dışarda kaç kişisiniz?



Şimdi dinle deli kardeş!



Biz Türkiye Cumhuriyeti diye bir ülkede yaşıyoruz ya. Bu ülke kurulmadan önce Osmanlı ismiyle tam 600 yıl boyunca 3 kıtaya hakim oldu. Şimdi ise bırak 3 kıtayı küçücük bir yarım adayız. Nasıl bu hale geldik diye sorma uzun hikaye. Ama hala dünya üzerindeki en değerli en güzel topraklara sahibiz. Neyse!



Sonracığıma deli kardeş, bir gün Mustafa Kemal adında bir subay peydah oluverdi. Bu genç subay, sen kalk dünyanın en güçlü devletleri tarafından işgale uğramış toprakları kurtarmak için baş kaldır. Koca bir milleti örgütle. Kurtuluş savaşını başlat! Hem bu güçlü ülkelerle ve onların maşası başka ülkelerin ordularıyla hem de kendi milleti içindeki bir takım düşmanlarla savaş. Bir de yetmezmiş gibi, bu savaşı kazandı. İnanabiliyor musun? Böylece dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir zafer kazanarak Türkiye Cumhuriyetini kurdu.



Sonra Mustafa Kemal, en büyük gayesi olan Türk milletini çağdaş devletler seviyesine çıkarmak için var gücüyle çalıştı. Ne yaptı? Saltanatı kaldırdı. Halifeliği kaldırdı. Kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını verdi. Ülkenin sanayisini tarımını geliştirdi. Cahil okumamış insan kalmasın diye köy enstitüleri, halk evleri kurdu. Ülkede demokrasinin yayılması, benimsenmesi için çok partili sistemi kurdu. Sırf biz rahat yaşayalım kimseye muhtaç olmayalım diye yaptı bütün bunları. Saymakla bitmez... O yüzden kısa kesicem buraya kadar anladın umarım.



Şimdi gelelim sorunun cevabına:



Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı bu çalışmaların üzerine birileri geldi oturdu.

Daha da ilginci bu birilerini biz kendimiz seçerek başımıza getirdik. Ne yaptı bunlar? Köy enstitülerini kapattılar. Köylü cahil kaldı. Kendi toprağını işleyemez oldu. Tarım ülkesi olmamıza rağmen dışardan tarım ürünleri ithal etmeye başladık. Meydan ağalara, aşiretlere kaldı, bu sayede terör örgütleri ortaya çıktı. Bugüne kadar 30.000 vatandaşımız katledildi. Hala da devam ediyor. Milleti sağcı ve solcu diye ikiye böldüler. 10 yılda 3 kez darbe oldu. 1975 -1980 arası tam 5 defa hükümet değişti. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca 3 kez Anyasa değişti. Büyük ihtimalle yenisi de yolda. İnsanlar idam edildi. Katliamlar oldu. Kıbrısta vatandaşlarımızı katlettiler. Kıbrısa çıkarma yaptık. Tüm dünya gözünde haksız işgalci olduk. Ambargolar yedik. Gıkımız çıkmadı



Sonracığıma deli kardeş, 2000'li yıllara geldik. Milenyum dedik, yeni çağ dedik. Bir de baktık ki ileri gideceğimize iyice geriye gidiyoruz. Neler oldu bu zamanda? Milleti sağcı solcu diye ikiye ayırmışlardı ya. Bu taktik tutmadı bu sefer dindar dindar olmayan dendi. Başı açıklar kapalılar dendi. Bu da yetmedi Kürt Türk ayrımcılığı başladı. Türkiye Cumhuriyetinin gördüğü en ağır vergiler uygulanmaya başlandı. Vatandaş elektrik, su, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bankalardan kredi çektil. Bu kredileri ödeyemeyenler cinnet geçirdi, karısını çocuğunu kesti sonra kendi canına kıydı. Devletin önemli kurumları özelleştirme adı altında yabancı sermayenin eline geçti. Bu ülkeyi bölmeye çalışan terör örgütünün üyeleri meclis genel kurulunda "Cumhuriyet'e" bağlılık yemini ettiler. Sokakları karştırdılar. Küçücük çocukları polis panzerinin biber gazının önüne attılar.



Deli: Allah aşkına tamam. Sus!



Yaaa deli kardeş! Hani sormuştun ya zamanında Siz dışarda kaç kişiniz diye?



İşte 60- 70 milyon kadar varız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder